Web 2.0

Eyl 08, 2013
Web 2.0 kavramı ilk olarak 2004 yılında, O’Reilly ve MediaLive International tarafından organize edilen ve Google, Yahoo, Msn, Amazon, Ebay gibi Web dünyasının önde gelen şirketlerinin de katıldığı Web konferansında, Web alanında yaşanan gelişmeler ve Web dünyasının geleceği konusunda tartışılırken ortaya çıkmıştır.  
Temelde Web 2.0 içeriği  iki bölümde değerlendirilebilir. Bunlardan birincisi, Web 2.0’ın ortaya çıkmasını sağlayan teknolojik gelişmeler (AJAX, RSS, XML, CSS …), diğeri ise kullanıcılara olan bakış açısındaki büyük değişimlerdir. Birinci nesil Web’de (Web 1.0) kullanıcılar “ziyaretçi” adı verilen ve sitelerle olan ilişkileri sadece okumakla sınırlı olan gruptu. İkinci nesil Web olan Web 2.0’da ise  ziyaretçiler; siteleri kendileri yaratabiliyor ve sitelerin içeriğini değiştirebiliyor olması sebebiyle,"ziyaretçi" adından farklı olarak “kullanıcı” adını almaya başladı. Bu durum da son kullanıcıların fikirlerini özgürce ortaya koyduğu bir ortam yaratmış olup, herkesin katılımına izin veren ortak kullanılan ve içeriği taze kalan sitelerin oluşmasını sağlamıştır. Bloglar veya bir siber ansiklopedi olan Wikipedia bu tip sitelere örnek olarak gösterilebilir. 

Web 2.0 ile Gelen Değişimler

Web 1.0’dan Web 2.0’a geçiş sürecinde Web teknolojilerinde ve sitelerde olan değişimler aşağıda özetlenmiştir:

Web 1.0   Web 2.0
Double Click   Google AdSense
Ofoto   Flickr
Mp3.com   Kazaa
Britannica Online  Wikipedia
Kişisel Web Siteleri   Bloglama
Akılda kalan Domain isimleri   Arama motoru optimizasyonu
Klasör yapıları (taxonomy)   Etiket yapıları (tagging)
  • Double Click – Google AdSense
    Açılır pencereler şeklinde çağırılmadan gelen veya statik bir şekilde siteleri kaplayan banner’lar yerine küçük, metin tabanlı, rahatsızlık vermeyen ve en önemlisi bulunan sayfa ile ilgili reklamları gösteren Google AdSense ile site sahipleri ve ziyaretçiler oldukça rahatlamıştır.
    Ayrıca eskiden gelir stratejisini az müşteri – çok gelir üzerine kuran reklam şirketleri, yeni nesil Web ile birlikte çok müşteri - az gelir stratejisi ile gelirlerini elde etmeye başlamış bu yeni yapıya da “uzun kuyruk” (long tail) adı verilmiştir.

  • Ofoto – Flickr
    Sadece bireysel kullanım için resim saklayan Ofoto gibi sitelerin yerini; Yahoo’nun satın aldığı Flickr benzeri, istenilen resimlerin İnternet'te yayınlanmasına izin veren ve kullanılan anahtar sözcükler sayesinde milyonlarca kişinin bu fotoğraflara ulaşmasını sağlayan siteler almıştır. 

  • Mp3.com – Kazaa
    Mp3.com ve türevi sitelerde istenilen dosyayı aramakla geçen vakit kaybı ve bu aramanın sadece belli bir kaynaktan yapılması gibi sorunlar, Kazaa ve BitTorrent gibi herkesin dahil olduğu ve medya paylaşımı yaptığı sitelerde hem çeşitliliği arttırmış hem de bant genişliği veya yoğunluk gibi sorunları ortadan kaldırmıştır.

  • Britannica Online – Wikipedia
    Britannica Online’da yetkileri sadece siteden okumak ile sınırlı olan ziyaretçiler, Wikipedia’da site içeriğini kendileri değiştirerek, ansiklopedinin sürekli güncel kalmasını sağlamaktadır.

  • Kişisel Web Sayfaları – Bloglama
    Birinci nesil Web’de kişisel sayfa hazırlamak isteyen kişilerin en az HTML bilgisine sahip olması ve çaba göstermesi gerekirken, Web 2.0’la gelen Blog kavramı ile kişiler hiçbir Web teknolojisi bilgisine sahip olmadan, görüşlerini veya ilgi alanlarını kolayca hazırladıkları bu siteler ile diğer insanlarla paylaşabilirler. 

  • Alan Adı – Arama Motoru Optimizasyonu
    Değişen Web ile beraber iyi düşünülmüş ve akılda kalan site isimleri yerine, alan adlarının içeriğinin daha iyi tanıtılmasını sağlayan arama motorlarına göre optimize etme fikri ön plana çıktı. Bunun nedeni insanların akıllarında kalan site isimlerini değil de arama motorunda üst sıralarda yer alan siteleri tercih etmesidir. Akılda kalan alan adlarının önemini ortadan kaldıran bir başka yapı ise içerik dağıtımında aracı olarak nitelendirilebilecek olan bir XML formatı olan RSS teknolojisidir. Site içerisinde yayınlanan içeriği RSS feed olarak tanımlanan XML yapısına dönüştüren siteleri RSS Feed listesine ekleyen kullanıcılar sitelerdeki olası değişikliklerden anında haberdar olmaktadır. Bu durum da insanların sitenin alan adının ezberlemesine gerek duymadan sadece bir kere ziyaret edip RSS feed listelerine eklemeleri ile mümkün olmaktadır.   

  • Taxonomy - Tagging
    Eski nesil Web’de bulunan ve aramaları anahtar kelimelere göre yapabilen siteler yerine Web 2.0 kapsamında Flickr, Del.icio.us, MSN Spaces gibi etiketleme (tagging) yapısını destekleyen sitelere dosya, resim veya ilgilendikleri alana ait maddeleri ekleyerek ortak paylaşıma açan kullanıcılar, ekledikleri bu dosyaları herhangi bir sınırlama olmaksızın diledikleri gibi etiketleyerek, bu etiketler sayesinde o dosyalara milyonlarca kişinin ulaşmasını sağlamaktadır. 

Tasarımdaki Değişimler

Web 2.0 kavramı ile sadece sitelerin işleyişi konusunda değil tasarımı konusunda da ciddi değişimler meydana gelmiştir:

  • Son kullanıcılara ve potensiyel müşterilere belli bir ürünü tanıtmak veya satabilmek  için Web sitelerinin olabildiğince anlaşılır ve kullanıcı dostu olması gereklidir.  Kullanıcılara hangi servislerin verildiği, bu servislerin kullanıcılara olan faydaları ve servisi edinmek için neler gerektiği basit ve anlaşılır bir şekilde anlatılmalıdır. Bunları anlatmak için uzun düz yazı şeklinde siteler, pdf veya txt dokümanlarından kaçınılmış bunun yerine sayfanın ortasına birkaç adımdan oluşan dikkat çekici ve birkaç adımda istenilen servisin alınabileceği mesajını veren grafikler kullanılmaya başlanmıştır. Aşağıdaki şekil http://www.fon.com/en adresinden alınmıştır.



  • 90’larda süt kutularının üzerinde görmeye alışık olduğumuz çiçek benzeri işaretler Web sitelerinde belli yerlere dikkat çekmek için kullanılmaktadır. Aşağıdaki şekil http://www.sidejobtrack.com/ adresinden alınmıştır.



  • Siteleri "beta" adıyla sunmanın geliştiriciye ve site sahibine getirdiği bazı avantajlar nedeniyle genele açık siteler beta sürüm olarak sunulmaktadır. Bu avantajlar, sitenin henüz tamamlanmadığı ve yakın zamanda yeni eklentiler yapılacağı izlenimini yaratarak, olası şikayetleri engellemek ve meraklı ziyaretçilerin sitenin gelişimi üzerine dikkatlerini çekmek olarak sıralanabilir. Son yıllarda yapılan sitelerde, logoların hemen altında ziyaretçilerin dikkatini çekicek şekilde “beta” imgeleri kullanılmaya başlanmıştır. Aşağıdaki şekil http://www.picpix.com/ adresinden alınmıştır.



  • Etiket bulutları olarak Türkçe'ye çevrilebilecek olan “Tag Clouds” tasarımı ise etkin kullanıldığı takdirde kullanıcılara sitede gezmelerinde büyük kolaylık sağlayabilecekken, yersiz kullanılması durumunda sitenin okunurluğunu zorlaştırarak ziyaretçilerin kafalarının karışmasına neden olabilir. En verimli kullanışı şüphesiz ki forum sitelerindeki kullanımıdır. En fazla veri girilen konu başlıkları klasik forum sitelerindeki gibi içeriğindeki veri sayısı belirtilerek değil de konu başlığının etiketi büyütülerek ziyaretçiye gösterilerek, ziyaretçilerin ilgilerinin çekilmesi sağlamıştır. Aşağıdaki şekil http://www.shadows.com/ adresinden alınmıştır.



  • Web 2.0 gelişimi ile birlikte kullanıcının arama yaptığı metin alanları büyütülerek okunurluk arttırılmıştır. Aşağıdaki şekil http://www.podbop.org/ adresinden alınmıştır.



  • Okunurluğu arttıran bir diğer gelişme ise, site başlıklarında olmuştur. Birinci nesil Web’de minik karakterlerle yazılıp yer kaplamayan başlıklar, yerini dikkat çekici, büyük yazı tipi kullanılan başlıklara bırakmıştır. Aşağıdaki şekil http://www.rrove.com/ adresinden alınmıştır.



  • Site üzerindeki tüm elemanlar (düğmeler, metin kutuları, tablolar vs.) köşeli olmak yerine daha yuvarlak hatlara sahip görünüme kavuşmuştur. Bunun nedeni de okunurluğu arttırıp, kullanıcıların gerekli bilgilere kolayca erişmesini sağlamaktır. Aşağıdaki şekil http://www.netsquared.org/ adresinden alınmıştır.